Değerli Yurtsever Dostlarımız merhaba,
Bıçak kemiğe dayandı da yaşam yakıtımız kanın iliklerde üretimine son vermek üzere…………..!
2003’ten beri bilim ve sanat düşmanları tarafından yurtsever aydınlarımıza ve halkımıza, çeşitli şekillerde, işkenceler çektirilmektedir.
Neden mi?
Tüm yurtsever Anayasa profesörlerinin “Yüz kızartıcı suçlardan hüküm giydiği için kümese bekçi seçimine bile aday olamaz” diye ortalığı çınlattıkları bir dönemde; Baykal (lütfen zamanınız olursa; http://sonsoz.net/baykalin-mayin-mucadelesinden-kilicdaroglunun-ittifak-projesine/
Bağlantısıbdaki makaleyi okuyunuz. Belge niteliğindedir.) ve 3-5 kişilik cunta ekibi anayasa ve yasaları çiğneyerek başbakanlığı RTE’ye altın tepside sundular.
- İki ayyaş diyerek kahramanlarımıza saldırmaya başlandı. Atatürk’ü bu ülkede yarısının zihninden sildiğinizde Anadolu içi boş bir çuvala döner.
- Ulu Önderimizin bilim ve sanat temelinde kurduğu servetler ve eserler birer – birer elden çıkarıldı. Sonuncular da çıkarılmaya başlandı. Bu gerçekler yurtdışında ilgili ülkelerde çalışmak zorunda olan ekibimiz tarafından da son derece net gözlenmektedir. Kılıçdaroğlu ve tutsak beyinli birkaç kişisine teslim edilmiş olan CHP susarak bu onulmaz suça ortak olmaktadır.
- Hukuk yerle bir edildi.
- Bilim ve sanatın yerini orta çağ yobazlıkları (dogmatizm) aldı. Ülkemizde egemen olan Hanefi mezhebinden olanların dışında çeşitli din ve mezhep ile sekülerlerin verdiği vergilerden oluşan Genel Bütçeden [sadece Hanefi (¼ Sünni) mezhebine] yüzlerce milyar dolar harcanarak gece-gündüz 5 vakit ülkemizi yeniden yaratan kahramanlarımıza küfür ettirilmektedir. Almanya’da bir imama ve yardımcılarına ve camilerine ne kadar harcandığını lütfen öğrenin. Dudaklarınız uçuklar. Görevleri ne? Cumhuriyetimize ve kurucularına küfretmek/kötü sözler söylemek/söyletmek. Ondan sonra da “Gurbetçiler neden çalıştıkları ülkelerde komünist/sosyalist partilere oy verirken ülkemizde bilim ve sanat düşmanlarına oy veriyor diye sızlanın durun. Ülkemiz mezhep devletine döndürüldü.
- Duble yollar ve otoyollar diyerek ulusal servet ovalarımız ve birinci sınıf tarım alanlarımız ile insanlığın ve tüm hayvanların akciğeri ormanlar yok edildi. Köküne kibrit suyu dökülüyor.
- 1950’de emperyalizmin emriyle tüm yollar birer-birer ovalara ve tarım alanlarına indirilmeye başlandı. Kentler bu alanlara kaydırıldı. 1982 faşist darbesiyle de bu kıyımlara hız kazandırıldı. Depremler de sadece ve sadece bu ulusal servetlerimiz birinci sınıf tarım alanlarında yıkmaktadır.
- Dolayısıyla, İnsanlığa özgü olan Bilim ve Sanatın da kıyımı doruğa çıkarıldı.
- 2014’te Kılıçdaroğlu ve 3-5 kişilik cunta ekibi tüm uyarılara karşın “RTE’nın 1982’de kurulan fakülteden 1981’de mezun oldum diye hazırlattığı sahte diplomayla” darbe yaparak Cumhurbaşkanlığı makamını işgal etmesine seyirci kaldı. Ana muhalefet olarak birinci dereceden bu suça ortak olmuştur.
- Oysa yapacağı çok yalındı.
“AÇIKLAMA: Dünya Kamuoyuna;
RTE Anayasa ve yasaları çiğneyerek Cumhurbaşkanlığını işgal etmek üzeredir. Devlette süreklilik ortadan kalkmaktadır. Dolayısıyla, Altına imza attığı hiçbir proje ve sözleşme geçerli olmayacaktır.”
Veya benzeri bir açıklama yapacaktı. Tüm uyarılara karşın yapmadılar.
Kılıçdaroğlu ve 3-5 kişilik satılık ekibinden başka geri kalan tüm CHP milletvekillerine sesleniyoruz.
[Eren Erdem ve Engin Altay gibilerine selensen ne olur. Cahille gitme yola başına getirir bela. Halk TV ve TELE1’e yıllarca seslendik. Geri dönüş bile yapmadılar. Ancak bir Merdan Yanardağ faciası ve Görkemli hatıraların aptalca yasaklanması olayının acısını iliklerimize kadar hissettik.
Mecliste yapılmayacak işler komisyonlara gönderilir. Ey Kılıçdaroğlu Cuntası her iki olayın da birinci derecede sorumlususunuz. Gök kubbeyi AKP’nin başına yıkmanız gerekirdi. Yasak savmaktan başka kılınızı bile kıpırdatmadınız. Yazıklar olsun….!]. Sayın yanardağ sıradan birisi değil. Aydınlığa giden yolun kilometre taşlarındandır.
Yarından geçi yok, Söz konusu bu açıklamayı/benzerini noterden tasdikli olarak Körfez ülkeleri başta olmak üzere 20 anadilde tüm dünyaya duyurun. Herkes “Eşkıyanın dünyaya hükümdar olamayacağını” bilsin. Ay ışığı varken yolunu bulsun.
3. 2014-2021 arasında yine aynı Yeni CHP cuntası RTE’yi darbeyle ele geçirdiği koltukta oturmasını sağlayacak her şeyi yaptı (Şek. 1).
Şekil 1. Kılıçdaroğlu CHP’si dikta ekibinin sözcüsüne yaptırdığı basın açıklaması [Bu RTE sevicilik nereden geliyor sanıyorsunuz? Emperyalizmin uşağı olmak işte böyle bir şey. Yazıklar olsun. Bir de bizim vergilerimizden oluşan genel bütçeden maaş alıyorsunuz. Zehir-zıkkım olsun. Doğa ana bildiği gibi yapsın. Engin Altay’a resmi olarak söyletilen bu dizeleri AKP’liler bile söylemedi. Uşaklık böyle bir şey olsa gerek.].
- Bu Cunta “RTE’nin 1,5-2 milyon geçersiz oyu çalarak aynı koltuğu işgal etmesine” de seyirci kaldı (bkz, EK I)?
- CHP’nin şanlı geçmişine başkaldırırcasına ve yurtsever aydınların haykırışına karşın 2003’te RTE TBMM’ye Yeni CHP tarafından sokuldu. Gerisi çorap söküğü gibi gelecekti. Bunu anlamak için insan olmak yeterlidir.
- Böylece RTE’ye, bütün katliam fermanlarını TBMM’de onaylatarak, uluslararası düzlemde haklılık kazandırdı.
- Şimdi kalkıp ucuz kahramanlıklar yaparak 100 yıllık cumhuriyeti (Atatürk dönemini de katarak) demokrasiyle taçlandıracaklarmış…………! Tescilli emperyal uşaklarının yapacağı iş mi bu?
- Aynı Kılıçdaroğlu “CHP artık 1930’ların CHP’si değil” derken o dönemin iz bırakanı ve yaratanı Ulu Önderimiz olduğunun farkında değil miydi dersiniz? Hayır. Bin kere hayır. Atatürk bu ülkeyi bir arada tutan omurgadır ve iskelettir. İçeriden ve dışarıdan yapılan ve bir asırdır süren emperyal oyunlar bu öze giremedi. Baykal ve Kılıçdaroğlu sayesinde %51 oranında yara verdiler.
- Sayelerinde gerçekleşen bütün bu kıyımların hukuk çerçevesinde hesabının sorulmasının sağlanmasını söyleyecek yerde Helalleşecekmiş.
- Hem de RTE’nin helalleşme önerisinden hemen sonra demesi sizce rastlantı mı?
4. Millet birliğinin (ittifakının) adayı, Ekmeleddin örneği, Kılıçdaroğlu olacakmış.
- Belden aşağı vurmadan başka becerileri olmayan RTE ve ekibine propaganda olanakları sağlanacağını görmüyor olabilirler miydi?
- Sayın Kavala’ya, Soros’la hiçbir ilgisi olmamasına karşın, söylenmedik kötü söz bırakmadıkları gibi >5 senedir hapiste çürütmüyorlar mı?
- Kılıçdaroğlu’nun ise, Soros’un Türkiye kuruluşu olan TESEV’in 183 No’lu kurucu üyesi olduğu kayıtlardadır. Zaten Kılıçdaroğlu da kabul ediyor. Bugün olsa yine Kurucu Üye olurum diye söyleyebiliyor.
- Daha dün Kaçaksarayın danışmanı bir Hanefi’nin Alevi ile evlenemeyeceği fetvasını vermedi mi?
- Birde kalkıp Kılıçdaroğu’na alevi olduğu için böyle söylüyormuşuz. Yazıklar olsun bu alçaklara. Seküler kişiliğimizi (sadece bilim ve sanatı öncelediğimizi) bizi tanıyan herkes bilir. Defter şeklindeki nüfus kâğıdımızda: dini İslam ve mezhebi Hanefi yazıyordu. Ne değiştirir. (a) gelin kızımız da (b) damat oğlumuz da alevidir. Alevilerin %99’unun ülkemizin aydınlığa açık yüzü olduğunu tüm yurtsever aydınlık yurttaşlarımız bilmektedir. Bu onların inancından değil, azınlıkta olmalarından kaynaklanmaktadır. İran’da da Hanefiler devrimci ve Şiiler faşist, yobaz, gerici ve insanlık dışıdırlar.
Bunların özrü kabahatlerinden daha büyük.
Kılıçdaroğlu aklımızla alay edercesine “Aday olmadığını söyleyerek GB seçimini 12’sini yenice değiştirdiği 17 kişilik MYK üyelerine vermiş. Birisi de bilim ve sanattan zere kadar bilgisi/yetisi olmayan ve dinci/mezhepçi Eren Erdem’dir [Kendi anlatımıyla; Küçük yaşlarda çeşitli kurumlarda Kur’an üzerine dersler aldı. Üniversite eğitimini, dönemin politik koşulları içinde yarıda bırakmak zorunda kaldı ve Kur’an odaklı İslam düşüncesi üzerine çalışmalar yapmaya başladı. Türkiye’de geleneksel İslam anlayışına itiraz temelinde şekillenen “hanif müslümanlık” hareketinin öncülerinden Eren Erdem, 2000’li yılların hemen başında kurulan “haniflik” düşüncesini esas alan platformlarda öncü görevler aldı. Dünyada var olan irili ufaklı 57 İslam ülkesi birbirini gırtlaklamakla uğraşırken bir mezhebin temsilcisi CHP’de MYK üyesi ve Gen. Başkan Yardımcısı. İşte yeni CHP bu.]. Serhan Asker faciasını yaşatan kişidir. Geçen etkinliğimizde bunları dile getirince Kılıçdaroğlu yeni açıklama yapmak zorunda kaldı. Tam bir uşakça açıklama.
Ne dedi?
“Seçim öncesi milletvekillerinin belirlenmesi işini bu 12 kişiye vermiştim. Onlar da yakınlarını aday göstermişler.” Sana bela okumak bile az kalır. Senin gibi satılık bir emperyal uşağının onlarca milyon insanın umuduyla/geleceğiyle oynama hakkını nereden alıyorsun. Senin özrün kabahatinden büyük. Neden önseçim değil de 12 adamına yaptırıyorsun? Defol git. Cehennemin dibine kadar yolun var.
14 Mayıs Genel Seçimi sonrası [191 bin sandıktan yüzde 33’ünde CHP’nin olmadığı görüldü (ODAtv, 2023).].15 Mayısta her sandıkta 5 CHP’li olacak diyen Kılıçdaroğlu “sandıkların % 33′ünde CHP‘nin tek bir sandık görevlisinin olmadığı gerçeği karşısında ne yaptı dersiniz. Koskocaman bir HİÇ.
TELE1’de Sayın Salim Şen’e Mahmut Tanal’ın çirkin saldırısını tekrar/tekrar ayıplıyoruz. Sayın Şen’i tanımıyoruz. Ancak, TV programlarındaki konuşmalarını özellikle dinleriz ve hiç kaçırmayız. Tanal CHP içerisinde en gayretlilerden birisidir. Ancak “kellim kellim la yenfa”dır. Laf çok ama sonuç koskocaman bir SIFIR.
Tanal, seçim kurulundan aldığı binlerce tutanakla gelmiş. “Bakın hepsinde aynı kişinin imzası var.” diyor. Başka bir anlatımla tutanaklar tek kişi trafından doldurulup imzalanmış. Peki o sandıklardan ıslak imzalı tutanak elinde var mı?. O sandıklarda CHP’nin Sandık Kurulu üyesi ve gözlemcisi yok. Kimi kime şikâyet edeceksin ha? Anan ve kadı olayı. Yazıklar olsun. Özrün kabahatinden daha büyük. Bu sözlerden sonra hala insan içine çıkabiliyor olmalarına şaşırıyoruz.
Hiçbir partinin üyesi değiliz. Ancak ilerlemiş yaşta olanlarımız da CHP adına sandıklarda görev yaptı ve yıllardır yapıyoruz. Nedeni Yüzüncü yıla bilim ve sanat düşmanların yönetiminde girmeyelim diyedir. 21 senedir işkence çektirdiniz. Yeter artık. Kılıçdaroğlu politbüronu da alıp defolun gidin.
Ya da ekteki seçim sistemini öncelikle CHP’de yaşama geçirin affedelim.
Bunu yapın ilk seçimde tek başınıza iktidar olursunuz. İkinci seçimde de 2/3 çoğunluğu alırsınız (İstenmesi durumunda ayrıntılı bilgi veririz.).
CHP MYK’ya yeni atanan 12 yurttaşımıza önerimiz [Türkiye’de laiklik tehlikede değildir. CHP artık 1930’ların CHP’si değil. Atatürk düşmanı Ekmeleddin’i ABD büyük elçisiyle görüşüp otelden çıkarken adayımız (kekeleyerek) Ek..m..din, Tıpış-tıpış gidip Ek.’e oy vereceksiniz, Sayın Cumhurbaşkanımızı o koltuktan indirecek tank-top icat edilmedi (E. Alytaylı’ya söyletti), ve daha binlerce hain önermeler kusmuş ve 14 seçimi kaybetmiş, birisini] desteklemezsiniz. Kayıtlar ortadadır.
Bu demek değil ki; Kılıçdaroğlu ve politbürosu gitsin de kim gelirse gelsin. Ek I’de verilen öneri sistemi veya benzerini yaşama geçirecek kimler varsa sonuna kadar destekçisi oluruz.
Hoca kedisini milletvekili seçtirmek isteyenlere yanıt öneri sistemde verilmiştir. Bütün özellikleri 4/4’lük taşıyan hoca erkelerde 70 yaşını üst sınır olarak önermiştir. Hoca da 70’ni çoktan aşmıştır. Oldu mu?
Saygılarımızla,
Eğitim – Enerji – Ekonomi – Estetik ve çevre – Deprem – Ulaşım (EDU) Ulusal Çalışma Grupları adına Prof.Dr. İlyas YILMAZER
EK I. Üyeden Başkanlar Kuruluna Bilim ve Sanatı Önceleyen ve Ödüllendiren Örgütlenme.
EK I.1. Parti Üyeleri arasından Kadınlarda 35-75 ve Erkeklerde 40-70 yaş arası olup aşağıda belirtilen 4+ yıllık fakülte eğitimi alanlar Uzmanlık Havuzuna seçilebilme hakkı kazanırlar [Aşağıdan yukarıdan bu yaş sınırlaması dışında kalanlar uzmanlıkları göz önünde tutularak ARGE’lerde yer alabilirler.].
- Temel bilimler (Biyoloji, Fizik, Jeoloji, Kimya, Matematik):
- Güzel sanatlar (Görsel, İşitsel, Karma):
- Toplumbilimler (Felsefe, Sosyoloji, Psikoloji, Mantık):
- Tarım (Veteriner hekim, Ziraat mühendisi)
- Mimarlık, Peyzaj, Şehir planlama
- Mühendislik
- Sağlık (Tıp fakültesi, Dişçilik, Eczacılık, Sağlık bilimleri Fakültesi vb. 4+ yıllık sağlık fakülteleri mezunu)
- Eğitimci (Pedagoji eğitim almış ve 20 yıldan daha fazla fiilen eğitim hizmeti vermiş ilkokul öğretmenleri dahil orta öğretim ve öğretim görevlileri-öğretim üyeleri)
- İktisadi ve idari bilimler
- Siyasal bilimler
- İletişim fakültesi mezunları
- Hukuk Fakültesi mezunları
- Edebiyat Fakültesi mezunları
- Fen Fakültesi mezunları
- (a) Din – mezhep fakülteleri ve (b) yukarıdaki 14 uzmanlık dalı dışında 4+ yıllık fakülte eğitimi alanlar.
Not:
Yukarıda omurgası verilen çizelge günün koşullarına ve (a) temel bilimler, (b) sosyal bilimler ile (c) son fakat en önemlisi güzel sanatlar göz önünde tutularak güncelleştirilebilecektir. Ayrıntı istenmesi, durumunda verilecektir.