Bir banka düşünün;
Bütün diğer bankalar gibi, SGK’nın bankalara yatırdığı ilk emekli aylıklarından aslan payını alabilmek için kamu yöneticilerinin ve SGK’nın kapısını aşındırsın.
Yine düşünün, diğer bankalarla yarış yapsın, emeklilerin bankasını değiştirmeleri, kendilerine gelmeleri için özendirici rekabete girsin.
Buraya kadarı diğer bankalarla aynı…
Ancak fark, buradan sonrasında…
Şöyle ki, aynı banka, kendisinde çalışarak emekli olan eski personelinin parasını da çalıştırıyor. Onların üyesi bulunduğu Emekli Sandığının bütün parasını bankasında tutuyor ve çalıştırıyor.
E tabi çalıştırarak paralar da kazanıyor.
Ama sıra, parasını çalıştırdığı kendi emeklisine promosyon vermeye gelince, sırtını dönüp gidiyor.
“Nasıl olur” demeyin, AKBANK emeklilerine kulak verin, feryatlarını duyacaksınız.
Peki diğer bankalar kendi emeklilerine karşı nasıl davranıyor?
Hepsi, paralarını çalıştırdıkları kendi emeklileri için de promosyon ödüyor.
Evet, hepsi!
Bir tek bu banka hariç, hepsi…
İlginçtir ki bu banka, Türkiye’nin en zengin ailelerinden biri olan Sabancı’lara ait.
Şaşırdınız mı?
Ben şaşırdım doğrusu.
Bir yanda devasa Sabancılar, öte yanda AKBANK… Ve ömrü bankanıza hizmetle geçen insanların hakkı olan üç kuruşa tamah etmek…
Yakıştıramıyor insan.
Banka emeklileri dernek kurmuşlar. Beş bine yakın üyeleri var. Dernek Başkanı Namık Kemal Şamlıoğlu ve Başkan Yardımcısı Zuhuri Öge ile dernekte sohbet ettik. Anlattılar durumu. Anlattıkça şaşırdım inanın…
Başvurmadıkları yer kalmamış.
Defalarca banka yöneticileriyle görüşmüşler.
BDDK’ya başvurmuşlar.
CİMER’e yazmışlar.
Olmamış, olmamış…
Rakamlar söylediler, hesaplar yaptık, bir kez daha şaşırdım.
“AKBANK emeklisi, dul ve yetimlerle birlikte 14 bin dolayında”, dediler.
Dul ve yetimler 10 bin TL, emeklinin çoğu 12-13 bin TL dolayında, yakın zamanda emekli olan da 20 bin TL emekli aylığı alıyormuş. Ortalaması 15 bin TL diyelim.
Prim ödeyerek emekli oldukları Akbank Emeklileri Sandığı, emekli aylıklarını AKBANK’a yatırıyor.Nisan 2024 hesabına göre, 14 bin kişi için yatırılan ayda 210 milyon TL eder. 1 yıl boyunca hatta 3 yıl boyunca (promosyon 3 yılda bir verildiği içi) sabit kaldı diyelim, yılda 2 milyar 520 milyon TL, 3 yılda da 7 milyar 560 milyon TL eder. Yani Emeklilerin bu sandığı 3 yılda bankaya 7,5 milyar TL yatırıyor.
Çok büyük para…
Ancak mesele bu kadar da değil.
Birinci önemli durum, Akbank emeklilerinin aylıklarını ödeyen Sandık, bankaya aylıkları aylık dönemler halinde yatırmıyor. Akbank emekli sandığının bu tutarları Akbank da değerlendirdiği tahmin ediliyor
O zaman, muhasebecileri terletecek büyük hesaplar söz konusu demektir…
İkinci önemli durum da, emekli aylıklarının üç yıl boyunca sabit kalmadığı, her altı ayda bir TÜİK’in enflasyon ölçümü oranında aylıklara ilave yapıldığıdır. Bu durumda üç yılda 14 bin emeklinin ortalama aylıklarının 7,5 milyar TL değil, 20 milyar TL’yi aşan miktarda olacağıdır.
Burada bankanın yıllık toplam kazançları akla geliyor. BDDK’ya bildirilen net kazançlar şöyle;
AKBANK 2020 yılında 6,27 milyar TL net kâr etmiş. Bu rakamın ne ifade ettiğini ölçmek için dört yıllık enflasyonu da dikkate almak gerek. Aynı kıyaslamayı sonraki yıllar için de düşünelim.
Devam edelim;
2021 yılında banka, kârını iki kat artırıyor, 12 milyar 126 milyon TL’ye çıkarıyor.
2022 yılında ise 2021’e göre %395 artırıyor. 60 milyar 024 milyon TL net kâr ediyor. Dört kata yakın bir artış.
2023 yılında ise, 2022’ye göre 6,5 milyar TL daha artırmış kârını. 66 milyar 496 milyon TL net kâr elde ediyor.
Görüldüğü gibi her yıl kârını katlayan banka.
Ve bu miktarların içinde kendi emeklilerinin çalıştırılan paralarının da payı var.
Ancak, ülkenin en zengin ailelerinden birine ait ve her yıl katlanarak kâr eden bu banka, kendi emekçisine vefasızlık göstermede ve onların hakkını teslim etmemede, ısrar gösteren tek örnek…
Kasasında tutarak para kazandığı Akbank Emeklileri Sandığına karşı saygıda da özensizlik…
Akbank Emeklileri Sandığı, kendisine ve kendi üyelerine ait olan bu parayı başka bir bankaya yatırabilse, bunca zaman yaşanan acıların hiçbiri yaşanmazdı diye tahmin ediyorum.
Sorunu çözmesi gereken Çalışma Bakanlığı ve iktidar ise, duymazdan, görmezden geliyor.
Neler oluyor şu güzelim ülkemizde…
Hazin durum!
Mehmet Akkaya
