Örnek Resim
nakliyat nakliyat
Alanya Otobüs Reklamları

BİR SEÇİM HİKAYESİ

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

BİR SEÇİM HİKAYESİ… (1)

YIL, 1994

AYLARDAN ,MART

Ve bir yerel seçim telaşı ki sormayın gitsin.

O zamanlar ,Pendik Belediyesin de görev yapıyorum.

Herkeste bir telaş ki sormayın, bizlerde her seçim olduğu gibi kimler nerelerde neler yapacak onun gidişatına bakıyoruz, Halkla ilişkilerde olunca daha bir işin ortasında oluyor insan. Birde partiliyiz o zamanlar, SHP var o dönemde.

Başkanımız Burhan Köseoglu tekrar aday .iyi bir Belediye başkanı ben hep öyle gördüm. Ama sizin iyi bir insan olmanızla ilgili olmuyor bazı şeyler, bazen en yakınlarınız, hatta iş verdiğiniz, müdür konumuna getirdiğiniz insanlar öncelikle ayaklarını masalara uzatarak sizin dedikodunuzu gerine gerine yapiyorlar. En kötüsü, de ne biliyormusunuz bu insanlar riyakar ve ikiyüzlü görüyorsunuz ,duyuyorsunuz ama bir şey yapamıyorsunuz.Tanrım bütün insanları bunlardan korusun.

Neyse gelelim esas konuya ,bu seçim telaşı içerisinde bir akşam uzun uzun düşündüm ve dedimki ben bu partide öyle yada böyle yıllarca emek verdim, bu partinin de emekcisiyim ,he bu parti ,de emekten yana o zamanlar parti içinde ön seçimler var tabii ,sonunda karar verdim bende bu işte varım dedim ve gittim partiye adaylık baş vurumu yaptım.

Bu süreçte parti içinde iki liste var ve ben hiç birine gidip beni listenize alirmisiniz diye bir konuşma yapmadım, ben adaydim onlar gereğini yapacaktı, sonuçta bu partinin bir emekçisi idim ben.

Ön seçime bir kaç gün kala Belediye Başkanım Burhan köseoglu, nun beni listesine aldırdığı haberi ulaştı bana çok mutlu oldum .

Ön seçimde bütün çalışmalarımı, broşürleri, mi mesai arkadaşlarım karşıladı ben hiç bir masraf etmedim bu konuda bugün bile onlara minnet borçluyum.

Neyse ön seçim günü geldi çattı, Atatürk kültür merkezinde seçim yapılacak, en büyük destekçim çocuklarım dostlarım, mesai arkadaşlarım önce Belediye başkanları seçimi yapıldı Burhan köseoglu ön seçimden çıktı, ama ben aday olduğum günden o güne kadar ben o sandıktan birinci çıkacağım dedim başka bir şey demedim . Hatta bugün gibi hatırlıyorum Personel müdürümüz vardı Nermin Zeren eski bir arkadaşım korkup seçim meydanını terk etmiş bu kız seçilemez kafayı yer ,bitince bana haber verin diye gitmiş.

Ben o akşam o sandıktan 1. Numara çıktım, ragmetli Ayten okmen ablamız vardı parti büyüğümüz o da benim gibi aday il genel meclis üyesiligine ,oyunu kullanan gelip Ayten abla oyumu sana verdim diyen gidiyor kadın mutlu kesin kazandım diyor .

Seçim bitti ,sandıklar açıldı Ayten ablaya tek bir oy çıktı, kadın bağırıyor, siz bana oy verdinizse benim oyum nerede diye ,ışıklarda yat Ayten ablam,o akşam banada çok sitem etti oyumu sen çaldın diye.

Esas mücadele sonrasında başladı asıl, ben ön seçimden çıkar çıkmaz gidip dosya çantamı, pardusemi ve yeni kıyafetlerimi almaya başladım fakat bu süreçte neler yaşadığımı hayal bile edemezsiniz. Hani o sosyal demokrat geçinen bazıları beyinleri faşist olanlar az uğraşmadilar, başını arayıp hakkımda olur olmaz iftiralar hakaretler, allahtan basınla aramız iyi olduğundan çocuklar gelip benimle görüşmeden hiç bir yanlış haber yapmadılar. Buradan bugün bile Pendik yerel basınına ve tüm basın camiasına sonsuz teşekkürler,.

Ayten ÜREN (Eski İstanbul İl Genel Meclisi Üyesi) / Burhan KÖSEOĞLU (Eski Pendik Belediye Başkanı)

İnanırmısınız bunu en yakınınızda ki insanlar yapıyor maalesef , Evime gelip eşine oy isteyip sonrada başını arayıp dedikodumu yapanları biliyorum, birinin öldüğünü duydum Allah ragmet eylesin hesabımız mahşere kaldı ne yapalım.

Seçim çalışmalarıyla uğraşmak yerine densizlerle uğraşmak zorunda kalıyor insan.

Neyse sonunda seçim oldu ,Belediye Başkanım maalesef kaybetti seçimi refah partisi aldı, ben Pendik,ten SHP den tek il genel meclisi üyesi olarak seçildim.

Eğer siz kazanmış olsanız bile partiniz kaybetmisse çok fazla bir ehemmiyeti olmuyor maalesef, sonrasında belediyeden atılan onlarca insan ,kapida süren eylem ler , benim il genel meclisi önünde gerçekleştirdiğim açlık grevi, Ragmetli Emine Yılmaz ablam beni bu süreçte hiç yalnız bırakmadı, mekanı cennet ruhu şad olsun inşallah. Tam bir Cumhuriyet kadını tanıdım ben her şeyiyle orada .

Sonrasında gelişen olayları anlatacağım uzun çok uzun bir hikayedir bu. Bu hikayenin iki kahramanı var benim yüreğimde, Birincisi Onlarca insana iş vererek onların ev bark kurmasına vesile olan Burhan köseoglu Başkanım, ikinciside Emine Yılmaz,dir

Belediyeyi kaybettigimizde refah partili Belediye başkanı seçilmiş bir il genel meclis üyesi olarak beni SHP nin odasına odaci olarak verdiğinde bile beni bir gün yalnız bırakmayan Emine Yılmaz yıldızlar yoldaşın olsun güzel insan.

Devamı yarın Akşam.

Ayten Üren.

Sizin dostunuz kardesiniz arkadasiniz yoldaşıniz yareniniz..

Fotoğraf,ta

Burhan köseoglu ve Ben .

Marmara üniversitesin de

Başarı belgemi kendisinin elinden alırken.

Siyaset okulunun ilk öğrencileri olarak.

Her şey için çok teşekkürler Başkanım.

BİR SEÇİM HİKAYESİ,, ( 2. )

YIL 1994 …

Evet sevgili dostlarım kaldığımız yerden devam ediyoruz.

1994. Seçimlerinde Ülkenin her yerinde olduğu gibi, İstanbul da da birçok Belediye, yi o dönem refah partisi aldı.

Alır almaz ,da işçi kıyımına başladılar, bütün belediyelerde eylemler ,işçiler kapida, hiç unutmuyorum bir sabah evden işe geldim kapılar kapalı neler oluyor dedim baktım sevgili dostum, arkadaşım Mehmet Altuğ o da Belediye meclis üyesi SHP den seçildik fakat bu süreçte shp ,chp birleşerek chp çatısı altında toplandı.

Evet arkadaşım, işçiler Belediyeyi ele geçirdi eylem başladı dedi. Biz o gün bir siyasi partinin iki seçilmiş i iki yoldaş Pendik Belediyesinin önünde işçilere moral olsun diye zeybek oynadık. Ve yanlış hatırlamıyorsam dışarıda kar yağıyordu, ama benim içimde bir ateş kapida yoldaşım olan meclis üyemle Zeybek oynuyordum.

Eylem sürerken baktım ki ramazan geldi oruç tutan dostlarımız var emekçilerimizin içinde, buraya en yakın yer benim evim gece yemek gerekir dostlarım a . Hemen yukarı çıkıp senelik iznimi yazdırdım bir gün bile yalnız bırakmadım dostlarım i .

Bizler bu ahval içerisinde mücadele ederken bazı dostlarım açlık grevine başladılar, bende onlara katılmak üzere sendika odasına gittim ve beni bir siyasi partinin seçilmiş i olduğum için sendika odasına kabul etmediler , bende karar verdim yarın dedim bende İstanbul İl genel meclisi önünde açlık grevine başlayacağım. Seçilmiş birisi olarak yanımda çocuklarım, Emine Yılmaz ve murvet ablam vardı. Ne bir siyasi partili arkadaşım, nede sendikadan bir arkadaş.

Bu arada CHP de bir konuşma olmuş anında kulağıma geldi. Ayten Üren her dakika belediyenin önünde, eğer onu döverler, se partiyi,mi yoksa Ayten Üren imi döverlermiş.

Beni kimse dövmedi, beni sizin sözleriniz dövdü, beni o insanlar seçti ben onların yanında olmayacağım da kim olacak.

Bunun devamında bir sürü olumsuzluklar yaşadım bir seçilmiş kadın olarak hepsini burada anlatmayacagim yakında baştan başa bir kitap yazmayı düşünüyorum bu kez isim vererek yazacağım her şeyi ve herkesi .

Ben en çok sıkıntıyı da gerçekten kadın arkadaşlarım tarafından yaşadım, ah kadınlar bizim kadınlarımız. Buna rağmen lütfen kadınlar geç olmadan her yerde yer alın, çünkü sizin olduğunuz her yerde güzel şeyler oluyor .

Tıpkı eylemlerde yaşadığımız gibi.

Sonra ,ben refah partisi ile calisamayacagimi bildirip istifamı verdim ,ve işten ayrıldım.sag olsunlar bazıları ahpap çavuş ilişkisi ile hemen işlerini halletti ama ben kimsenin önünde egilmedim. Meclis çalışmaları sürecinde her şey yolunda imiş gibi giderken bazı gelişmeler oluyordu ,ben o dönem bu olayların içinden uzak durmaya çalıştım. Parti yeni chp çatısı altında toplanmıştı ama bununla ilgili sıkıntılar yaşanıyordu.

Bu arada benim aile dostumuz diyeceğim bir arkadaşım ,refah partisinden il genel meclis üyesi seçilmişti, her meclise giderken abla araba var istersen senide bırakayım diye arar bazı günlerde de kendisi ile meclise gitmisligim olmuştur. Bugün AKP nin ve iyi partinin ve diğerlerinin eteklerine yapisanlar o gün beni refah partisinden para almakla suçladılar, yüzüme karşı asla konuşamadılar hep korkak dövüştüler sinsice uğraştılar benimle . Sandılar ki korkacagim, korkup istifa edeceğim ki onlardan biri yerime geçecek. Ben yalnız başıma mücadele ettim bir tek parti görevlisi beni bu sıkıntılarımın içinde ziyaret bile etmedi ,bende onları hiç bir zaman ciddiye almadım.

Ama o dönemde benim yanımda olanları bugün bile unutmadım.

Ben her zaman korkaklardan nefret etmişimdir. Korkak insan her şeyi yapar, ve en çokta söylediklerine kendi inanır.

Böylesi günlerin birinde, Ayça Yılmaz beni mecliste ziyarete geldi . Akşam eve dönerken haydar paşadan trene bindik tren tıklım tıklım dolu, ayakta zor duruyorum, yanda oturan biri bana baktı beyefendi. ,sana dedi yer vermeyeceğim birden şaşırdım tanımıyorum kendisini , pardon dedim sizden yer istedim mi ben . Yok ama dedi vermeyeceğim işte hasbinallah dedim . Sormayacakmisin niye diye dedi ,niye dedim. Sen dedi bana söz verdin oy ver sana yemek ismarlayacagim dedin ısmarlamadin, ben mi dedim ,evet dedi dedim sen nerede yaşıyorsun Esenyali dedi ,dedim sen yalan söylüyorsun, sen bana oy vermiş olamazsın. Çünkü bana oy verenler bilirki ben kazandigimda seçimi onlar bana yemek ismarladi.

Eğer gerçekten ben size bana oy verin size yemek ismarlayacagim diyorsam. Aynen şunu söylüyorum, BENI DESTEKLE ,KI KAZANIP HIRSIZLIK YAPAYIM ,SANINLE BÖLÜŞEYİM DIYORUM .O ZAMAN SEN BENIM HIRSIZLIĞIMA ortak oluyorsun ,niyet belli Seçilmiş ve seçilecek olanlar bu tür insanları çevrenizde barındırmayan ki size çok zararı dokunur bu tiplerin.

Sonra yerinden kalktı ya kusura bakma lütfen otur falan.otur yerine dedim otur , ve sakın karşındaki insanlar sana izin vermeden onlara sen diye hitap etme.

Söylüyorum, söylemeye devam edeceğim, Kadınlar lütfen Aday olun ve çoğalın.muhtar olun, Belediye başkanı olun.Meclis üyesi olun aza olun ama illaki bir yerlerde çoğalın. Yoksa karanlık çok yakın.

Bizleri korkutup kaçırmaya çalışıyorlar birde ekonomik gücünüz yoksa vay halinize .Çocuklarınıza, Torunlarımıza iyi bir dünya bırakmak istiyorsak inin sahalara . Korkutmasın sizi hiç bir şey.

BEN BIR HİÇ LİK LE BAŞLADIM

BAŞARDIM.

SIRA SENDE .

KARANLIĞIN SONU

BIR ULU ŞAFAK DEMİŞ YA OZAN

BİZDE , YELE MERHABA DERKEN

DOSTA MERHABAYI ,DA YÜREKTEN GÖNDERELİM.

Devamı var aslında anlatacak çok şeylerim var ama amacım şu aşamada kimseye zarar vermek değil.

Neyse dostlarım ölmedigimiz dert bizj güçlendirirmis. Biz güçlenerek gelenlerdeniz.

Dost Yüreklere selam olsun.

KalIn Dostça.

Evet ,1994. Yılında bu rozeti yakama takabilmenin onurunu asla unutmadım, ve unutmayacağım.

Seçimi kazanıp o zorlu yolu aşıp Meclisin ilk açıldığı gün, Vali Hayri Kozakçıoğlu ve tüm siyasi partilerin Meclis üyeleri ile birlikte .

Taksim,deki Atatürk anıtı önünde saygı duruşuna giderken kendi elimle yakama ,kendim taktım rozetimi.

Ben o kadar zorlukların içinden gelerek bu kavgayı kazandıysam eğer. Senin kenarda durup düşünmeye hiç lüksün yok.

İleriki dönemlerde orada yaşadığım her olumlu ve olumsuzluğu nasıl partim, den istifa ettiğimi ve sonrasında gelişen olayları bir bir yazacağım.

Ama şimdi karar zamanı, ya Aydınlık günlerde birlikte halaylar çekeceğiz, yada Zifiri bir karanlığın ortasında çocuklarımızın ve torunlarimizin yaşayacağı zorlukların yolunu açacağız.

Ben iç bir siyasi partiye güvenmiyorum. Hepsi el birliği ile Ülkeyi bu duruma getirdiler. Fakat erkek egomonyasinin hüküm sürdüğü siyasi partilere hemcinsim arkadaşlarım, yani Kadınlar el koydukça inanıyorum guzelleceşecek dünya.

Muhtar ,aza ,meclis üyesi, Belediye başkanı, sahi bölgemizde kaç tane kadın belediye başkan adayı var araştırınız, mi.

Bütün kalbimle inanıyorum ki istersek başarırız.

Sadece kadın olsun demiyorum kesinlikle, erkek arkadaşlarımızın da deneyimli ,ve gerçekten hiç bir şovenist duygusu içinde olmadan, sadece bölgenin insanlarını kucaklayacak insanlara ihtiyacı var ülkemin.

Ben bugün hiç bir siyasi lidere güvenmiyorum. Benim gönlümdeki lider şu anda maalesef ki arenada yok. Dilerim yasakların kalktığı güzel günlerde yaparız seçimleri.

Yarin giyin allari morlari ,Özgürlük ateşi yanıyormuş bodrum,da hadi bir ışık da siz olun yanında ne dersiniz.

Benim sözlerim burada bitmiyor ,fakat 1970 ,den 1996. Ya kadar Emek verdiğim Siyasi partimin daha fazla şu ara gecmiste yaşadıklarımdan dolayı yara almasını istemiyorum . Her şeyin bir zamanı var

Sorarlar bir gün SORARLAR.

Kalın Dostça.

Ayten Üren

Sizin YOLDAŞINIZ…

0
mutlu
Mutlu
0
_zg_n
Üzgün
0
sinirli
Sinirli
0
_a_rm_
Şaşırmış
BİR SEÇİM HİKAYESİ
Örnek Resim

Tamamen Ücretsiz Olarak Bültenimize Abone Olabilirsin

Yeni haberlerden haberdar olmak için fırsatı kaçırma ve ücretsiz e-posta aboneliğini hemen başlat.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Yat
Örnek Resim
Giriş Yap

Bodrum Sonsöz Gazetesi ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!

Bizi Takip Edin